20 Nisan 2017 Perşembe

Erzincan Sovyeti

                                Erzincan Sovyeti ve Bilinmeyen Tarihi

                  Bugün çok az bilenen, çok az bahsedilen bir devletten bahsedeceğim:Bu devletin adı Erzincan Sovyeti dönemin Osmanlı toprakları içinde ilk kez 'sosyalizmle' tanışan bölge.1.Dünya Savaşı sırasında Kafkas Cephesinde  Osmanlı Devleti Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz'de savunma hattı yarılmış, bozguna uğramıştı.Bunun nedeni elbette ki sadece Sarıkamışla açıklanabilecek bir durum değildi.Rusların ele geçirdiği topraklar arasında Erzincan ve Dersim'de bulunmaktaydı.Yıllardır karışık olan Rus Çarlığı belki de son günlerini yaşıyordu ve bu ordu arasında büyük bir moralsizlik oluşturmuştu.Ruslar kazandığı mevzilerden daha ilerisine taarruz edecek durumda değillerdi ve bu belirsizlik 'nispeten'(iç savaşa kadar) Ekim Devrim'i ile ortadan kalkmıştı.Gerçekleşen Ekim Devrim'i ile yeni bir askeri komite kurulmuş, cephede ki askerlere emirler buradan gidiyordu.Gelen emirler doğrultusunda Ermeni, Kürt ve Türkler tarafından Bolşevik desteğiyle sosyalist yönetim kuruldu.Devlet yönetim sürecinde büyük zorluklar çekmedi bunun nedenleri: Anadolu'da faaliyet yürüten ve etkisi hayli büyük olan Taşnakların, Bolşeviklerle koordinasyon içinde olmalarıydı, diğer bir nedeni ise çoğunluğunu Kürt Alevilerinin oluşturduğu Koçgiri aşiretiydi.

        
          Devletin kuruluşunda Bolşevik komutan ve devrimci Arşak Cemalyan Kürt, Türk ve Ermeni liderleri toplayarak halkın içinden seçilen 75 kişiyle temsilcilikleri oluşturdular.Bu toplantıya Kürt Alevileri temsil için Alişer Bey, Ermenileri temsilen Taşnakçı Muradov, Türkleri temsilen Erzincan müftüsü katılır.Komite propaganda bölgelerini Erzincan, Dersim, Bayburt ve Sivas'ın güneyi olarak belirler ve propaganda bölgeleri bu bölgelerde halk ile görüşmeler yapar.Alişer Bey'in 10 bine yakın bir askeri güç toplamayı başardığı hatta bu orduyu Ruslar ve Ermenilerin geçit töreniyle karşıladıkları söylenir.Rusları daha önceden işgalci olarak gören halk Erzincan Antlaşması gereğince 3 ay içerisinde çekileceklerinin garantisini veren Bolşevik askerlere sempatiyle bakmaya başladı.Merkez komiteden gelen emirler doğrultusunda ilk önce kolektif tarım çiftlikleri kuruldu.İstihbarat, asker ve polis teşkilatları hızlı bir şekilde yapılanmayı başardı.Mali kanunlar çıkarılıp vergileri artık Sovyetler Birliği'ne ödemeye başladı halk.Eşit şekilde özel ve devlet arazisine ait topraklar Toprak Kanunu çıkarılarak 'topraksız köylüye dağıtıldı.'


      Osmanlı bu bölgeden çekilmeden önce milliyetçi halka silah verip Ermenilere karşı savaşmaları propagandası yapmış ve bunda başarılı olmuştu.Milliyetçiler bu sefer de Erzincan Sovyetine karşı savaşıp, anti-komünizm propagandası yaptı fakat Kızıl Muhafızlar bu eylemleri boşa çıkardı.Ancak 1918'den itibaren antlaşma gereği ve Kafkaslar'da Ermeni,Türk milliyetçi hareketler nedeniyle Kızıl ordu bölgeden çekilmesi gerekiyordu.Gerek bu bölgede ki Ermeniler gerekse Kürtler ideolojik olarak sosyalizme hakim değillerdi.Ermenilerin çoğu zaten Erivan bölgesinde ayrı bir ülke kurmak için savaşıyorlardı bu oluşan durum Bolşevik desteğini azalttı ve Kızıl ordu bölgeden çekildi.Çekilme beraberinde çözülmeyi getirdi.Her yandan kuşatılan Dersim'in batı bölgesi kaybedilince devletin çöküşü kuruluşu kadar hızlı oldu.

20 Mayıs 2016 Cuma

Amerika'nın Keşfi Ne Fayda?

                                                         Amerika'nın Keşfi Ne Fayda?
             


(Yerli ada halkı ve Kolomb)
                     Avrupalılar için büyük insanlık için yok oluş adımı Amerika'nın keşfi.Milyonlarca yerlinin katledildiği ya da ölüme terk edildiği keşif.İtalyan denizciliğinin son büyük başarılarından birisi Amerika'nın keşfi oldu.İspanyolların büyük ganimet elde edeceği toprak parçalarından biriydi Amerika.Erken beyazlayan saçları bir kaç kez ölümden döndüğünün,sömürgeciliğin ne kadar insanlık dışı olduğunun kanıtı diyebiliriz.6 dil bilen Kolomb kırışık yüzü ve kıvırcık saçlarıyla hemen kendini bir pırlanta gibi parlamışcasına belli ediyordu.Et takıntısı olan Kolomb mürettebata zorla limon yediriyordu güçlü kalmalarını istediği için.Kırmızı kadife kıyafeti ve kafasında ki tüylü şapkası kendince onu yüce gösteriyordu.Başka bir denizciyle yarışa girip kazanmış kaybeden denizciyi bu olay intihara götürmüştür.

        12 yaşından beri denizde olması onu bu işte o kadar profesyonel ve güçlü yaptı ki bir denizci olmaktan çıkıp bir sömürgeci olmayı başardı,en iyi ganimetlerin sahibi oldu.Ele geçirdiği topraklarda sıradan bir denizci veya korsan gibi yağma yapmakla yetinmedi.O bölgelerde bulunan insanları köle,mürettebat,tarım işçisi yaptı.Hristiyanlaştırma politikalarının en büyük zorbalıklarını uyguladı.Hatta bazı kaynaklar onun gemiler için uygun olabilecek ağaçlar gemilere yüklettiğini söyler.Bir seferinde ada yerlilerinin boncuklarla kandırmıştır.Gittiği bölgede boncukların çok değerli olduğunu öğrenen Kolomb yerlilere boncuk verip karşılığında kilolarca altın almıştır.Adaya ilk çıktığında zeki gördüğü yerlilere kendi dilini öğreten Kolomb sonra ki seferlerde bu yerlileri yakın adamı olarak kullanıp yerel halk dillerini öğrenene kadar iletişim sağlamıştır.Gerçekten 'sömürgecilik' hemde sonuna kadar.Tüccar bir aileden gelmesi ticareti ve idareyi yeteneğini de çok geliştirdi.Keşfettiği yeni topraklara ilk çıkan olmak için can attığı da söylenir.Bu yerel halk üzerinden tuhaf bir korku yaratmıştır ilk gördükleri kişi onların hafızalarına korku yaymıştır ve Kolomb bu korkuyu çok iyi bir şekilde kullanmayı başardı.Başka bir söylenti de mürettebatı ticaret yollarında korsanlarla karşılaşırsa 'yeni ticaret yolları yaratır' demiştir.Gerçekten de öyledir Kolomb yeni ticaret yolları keşfetmiş bu yollar Sanayi Devrimi'ne kadar Avrupa ve Asya arasında ki sömürge ve koloni bağlarını oluşturmuştur.İspanya'da hastalıktan öldüğü güne denk Amerika'yı kendisinin keşfettiğini sanıyordu(11 yy Viking akın ve keşifleri)Sevilla Katedralin'de bulunan anıt mezarı cenaze törenin ihtişamlı geçtiğinin kanıtıdır adeta...


and the sea will grant each man new hope...his sleep brings dreams of home
(Sevilla Katedrali Kolomb'un cenaze anıtı)
(Kolomb'u anmak için yapılmış gemi maketi İspanya)
     

18 Mayıs 2016 Çarşamba

Sabra ve Şatilla İnsanlığın en büyük utanç kaynağı ve hiçbir zaman utanç duymayacağı olgu 'katliam'.Günümüzde ki en şiddetli bir iç savaş yaşayan Suriye'yle karşılaştırılamayacak derecede kötü bir ülke düşünün oranın adı Lübnan. Lübnan İç Savaş'ın mahvettiği Lübnan önceleri renkli,tarihi,dokularının çok derin bir ülke idi.Tabi savaşlar önlerinde hiç bir şey koymayacağı gibi tarih boyunca yaptığı gibi insanlara da acımadı.Tam 15 yıl sürmüş savaş bir savaş bir sürü nesli,kuşağı içine alarak yutmuş mahvetmiş tam 15 yıl sürmüş bir savaş.Savaşın tarafları en az Suriye İç Savaşı kadar karışıktır.Fkö(Filistin Kurtuluş Örgütü) gerillarınının kaçış,sığınak ve kamp depolarının bulunduğu Lübnan elbette ki siyonistleri rahatsız etmişti,çatışmalar başladıktan sonra taraflar Fkö,Lübnan Direniş Hareketleri,Devrim Muhafızları ve belki de o dönemler bu kadar güçlü olabileceği tahmin edilemeyen o zaman ki adı Amal Hareketi şimdilerde bilinen ismiyle Lübnan 'Hizbullah'ı' diğer tarafta ise Kataeb Partisi,Falanjistler,İsrail ve yabancı hristiyan savaşçılar. Bölgede ki ve özellikle Filistin'de yaşananların kesinlikle etkisi büyük.Soğuk Savaş'ın kirli yüzünün etkisini belirtmeye bile gerek yok sanırsam.Ariel Şaron'un yani Beyrut Kasabı'nın başını çektiği İsrail Savunma Bakanlığı'nın kirli parmağını da atlamamak lazımdır.Bugün dibimizde Suriye'de yaşananlar o dönem Lübnan'da denenerek temelleri atıldı.Emperyalistlerin klasik Orta Doğu taktiği etnik gruplar arası kutuplaşma yarat,sonra silah ver savaştır. 2 hafta süren katliamda 4 bine yakın sivil hayatını kaybetti.Etnik kutuplaşmaların cereyan ettirdiği iç savaşların ne kadar kanlı olabileceğinin yüzünü gördük.Katliamın ardından Falanjistler civarda ayakta kalan bir duvara 'Tanrı Buradan Geçti' yazmıştır.İnsanların suçluluk duygusunu bir olgunun üstüne yıkma huyu her zaman vardır bu inancının tanrısı olsa bile yapar. Lübnan'da insanlık ve insanlar öldü bugünse Suriye'de yarın başka bir yerde...